29 Ocak 2008 Salı

BİZ BUNLARLA GRUR DUYUYORUZ

sevgili ziyaretçilerimiz bu bölümde yüklediğimiz resim ve yazılı bilgilerin tamamı yayladagıradyosu.com ve benzeri wep adreslerinden alıntıdır kendilerine ve emeklerine saygı duyuyoruz kendilerinede sonsuz teşekkürlerimizi sunarız
Ali Yüce, (d. 1928) Türk şair ve araştırmacı.

Konu başlıkları
1 Hayatı
2 Şiirinin Özellikleri
3 Eserleri
3.1 Şiir
3.2 Roman
3.3 İnceleme
4 Ödülleri
5 Kaynakça



Hayatı 1928 yılında Hatay’ın Yayladağ ilçesi Hisarcık köyünde dünyaya gelmiştir. 1951 yılında Düziçi Köy Enstitüsü’nü bitirmiştir. Hatay'ın köy ve ilçelerinde ilkokul öğretmenliği yaparken İngilizce öğrenmiştir. 1961'de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce Bölümü sınavlarını dışarıdan vermiş diploma almıştır. Antakya Ticaret Lisesi'nde uzun süre İngilizce dersi vermiş ve eğitim alanındaki hizmetlerine başka bazı liselerde İngilizce öğretmenliği yaparak devam etmiştir.


Şiirinin Özellikleri İlk şiiri 1956’da Yücel dergisinde yayımlanan Yüce'nin daha sonraki şiirleri Yeditepe, Türk Dili, Soyut, Sanat Rehberi dergilerinde çıkmıştır. Yüce, çocuklar için de şiirler yazmıştır.

toplum gerçeklerini etkin bir eğleni anlatımı ve İkinci Yeni tekniği ile veren şairin ilk kitabı Şiirin Dili, Yapısı, İşlevi (1975) Antakya'da verdiği bir konferansın metnidir ve daha çok kendi yazdığı şiirlerin açıklanmasına yöneliktir. Şairin ilk şiirlerinin Edip Cansever etkisinde olduğu ve bu şiirlerde, benzeşme, niteleme, tamlama bolluğu, aşırı soyutlamalar ve dil oyunları, aşırı bir konuşkanlık etkin olduğu gözlenmektedir.

Olgunluk dönemi şiirlerinde ise Metin Eloğlu ve Can Yücel şiirinin etkin olduğu dikkat çekmektedir. Şair bu döneminde sözcüklerin yan yana dizilmesiyle izlenimler yaratma diye tanımlanabilecek bir teknik kullanır. Bu evresinde şair farklı ritimler, konuşma dili ve sesleniş özellikleri kullanarak şiirini geliştirmiştir.

Şair, genellikle yaşadığı çevreyi, toplumsal sorunları yansıtan, yer yer taşlamaya yönelen, yergi ve eleştirinin ağır bastığı toplumcu şiirleriyle tanınır.


Eserleri
Şiir Boyundan Utan Darağacı (1976)
Halk Çağı (1981)
Ortadoğu Şiirleri (1983)
Şiir Sıcağı (1984)
Anamı Arıyorum (1985)
Antakya Çarşıları (1986)
Şiir Tufanı (1989)
Taş Tanrılar (1990)
Asılacak Kitap (1991)
İnsan Tomurcukları (1991)
Yunuslama (1991)
Havalı Meryem (1994)
Sevgim Servetimdir (1997)

Roman Şeytanistan (1976)

İnceleme Şiirin Dili,Yapısı, İşlevi (1975)

Ödülleri 1980 Nevzat Üstün Şiir Ödülü (Halk Çağı ile)
1982 Yeditepe Şiir Armağanı (Halk Çağı ile)
1982 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü (Halk Çağı ile)
1985 Ömer Faruk Toprak Şiir Ödülü
1994 Akdeniz Şiir Ödülü (İtalya) Ali YÜCE
Yazarın sistemimizde kayıtlı 6 kitabı var
Düziçi Köy Enstitüsü'nü bitirdi (1951). Hatay köy ve ilçelerinde ilkokul öğretmenliği yaparken İngilizce öğrendi, Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü sınavlarını dışardan vererek İngilizce öğretmeni oldu (1961). Antakya Ticaret Lisesi'nde çalıştı, 1977'de emekli oldu : İlk şiirleri, 1956'da Yücel dergilerindedir. Toplum gerçeklerini etkili bir eğleni anlatımı ve İkinci Yeni tekniğiyle veren şairin ilk kitabı Şiirin Dili, Yapısı, İşlevi (1975), Antakya'da verdiği ve orada basılmış bir konferans metni ve kendi şiir anlayışının açıklanışıdır. Sonra Boyundan Utan Darağacı adlı şiir kitabı ve Şeytanistan (1976) romanı çıktı. Halk Çağı (1981) adlı şiir kitabıyla 1980 Nevzat Üstün Şiir Ödülü'nü, 1982 Yeditepe ve 1982 TDK Şiir Ödülleri'ni kazandı. "Olmaca" adlı şiiri ile Palermo Akdeniz Ülkeleri Uluslararası Altın Madalya Şiir Ödülü'nü (1994), Evrensel Kültür Merkezi Emeğe Saygı Ödülü'nü (1996) ve Damar Edebiyat Emek Ödülü'nü aldı (1997). Daha sonra şiirlerini Ortadoğu Şiirleri (1983), Şiir Sıcağı (1984; 1985 Ö.F.Toprak Şiir Ödülü), Antakya Çarşıları (1986), Şiir Tufanı (1989), Taş Tanrılar (1990), Asılacak Kitap (1991), Yunuslama (1991), Havalı Meryem (1994), Sevgim Servetimdir (1997) adlı kitaplarında topladı. : Çocuk kitapları: Anamı Arıyorum (1983), Çocuklar İnsan Tomurcukları (1991), Uzaya Giden Uçurtma (1994). Sonra bir roman daha yayımladı, Siskent (1997).
KUŞATMA
Ben gurbete gidiyorum
Bağlayın yaramı
Uzun bir türküyle
Belki dönerim anacığım
Belki dönmem
Çok başlı dağların ardında
Ayrılığa takılmış ayaklarım

Ben yurdumu özlüyorum
Otumu böceğimi
İnsanımı özlüyorum
Kendi elimle yapıyorum
Birbirinden uzun günleri
Güzellerle kuşatılmış
Dörtbir yanım
Çirkinliğimi özlüyorum

Çok başlı dağların ardında
Gökten altın yağdırıyorlar
Kuşsütü sağıyorlar
Demir ineklerden
Uygarlıkla kuşatılmış
Dörtbir yanım
İlkelliğimi özlüyorum

Gelecğimi yeşertiyor
Tohumun geleceği
Gözlerimle kokluyorum
Cennetteki yapma gülleri
Meleklerle kuşatılmış
Dörtbir yanım
Şeytanımı özlüyorum

Biliyorum
Çıktıkça küçülecek yokuş
Büyüyecek güzel atım
Yürüdükçe çoğalacak ayakları
Çoğalacağım üstünde ben
Düşmemi beklemeyin
Sevgilerle kuşatılmış
Dörtbir yanım

Ali YÜCEKİTAP ULUDUR
Kitap
Anamca ulu
Ekmekce lokma lokma
Suca yudum yudum
Kenarında yitirdim dünyayı
Ortasında buldum

Odundum eğirdi beni
İnsana çevirdi beni
Geceyi onunla yıktım
Kara girdim koynuna
Ak çıktım

Ali YÜCE
Yayladağı eski belediye başkanlarından Yusuf Şerifoğlu yazdığı şiirleri kendi daktilo edip ciltçide ciltle miş.Eserlerinin isimleri şöyle:Aşkın Meyveleri,İmbikten Damlalar,Güz Dönümü.Ayrıca her şiirinin altına bazen kendi uydurduğu bazen de başkalarının sözünü değiştirip,ekleyerek vecize niyetine koymuş Eserlerine. elime geçtiği gibi resimleyip sizlere aktarıyorum.


DEĞERLİ ŞAİRİMİZİ KAYBETTİK SON YOLCULUGUNDAN BİZLERE HATIRALARI

yayladağlı Şair Aşık Abdullah Vefat Etti
YAYLADAĞININ yetiştirdiği önemli şairlerden Yayladağılı Aşık Abdullah İnalöz, geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.
yayladağının yetiştirdiği önemli şairlerden Yayladağılı Aşık Abdullah İnalöz, geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.
73 yaşında vefat eden Aşık Abdullah'ın cenazesi önce Antakya Bağrıyanık Bekir Karabay Camii'ne getirildi.
Cenaze törenine; AK Parti Grup Başkanvekili ve Hatay Milletvekili Sadullah Ergin, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Adem Yeşildal, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerafettin Canda, merhumun ailesi, yakınları ve çok sayıda seveni katıldı.
Aşık Abdullah İnalöz, Bağrıyanık Bekir Karabay Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Antakya Asri Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildi


MEHMET ARSLAN YAYLADAĞINI ANLATIYOR
Tarih boyunca olmuş kıtalar odağı Meşhurdur mısır için kurulan otağı Güreşler içinde yeri aba kuşağı Şanın yücedir,yüce olsun YAYLADAĞI Haber bırakmadan geçemez gelen rüzgar Bilinir,Yayladağı her yönüyle uygar Ordu ismiyle tanınır, öyle ce duyar Şanın yücedir, yüce olsun YAYLADAĞI Samimidir her insanı havası gibi Samimidir her davası duygusu gibi Tarihe yazılmış,tarih övgüsü gibi Şanın Yücedir,yüce olsun YAYLADAĞI Mukaddes dava uğruna açlığı bilmez Haksızlık mı;namertlere boyun eğmez Söz konusu haramsa gözleri de görmez Şanın yücedir,yüce olsun YAYLADAĞI Gerçek o ki, Türktür,Türk kalacaktır özü Tebessümle güler tertemiz olan yüzü İşte Sebenoba,onlarca köy ve sözü Şanın yücedir,yüce olsun YAYLADAĞI Yetişti bağrında hep nice kahramanlar Dünyanın dört bir yanına hep dağılanlar Çoktur Yayladağı ilmine sığınanlar Şanın yücedir,yüce olsun YAYLADAĞI Ahlakıyle her türlü zeminde almış nam Hak yolunda hak ve hakikata olmuş ram Kurban olsa da bilmez ne keder, ne de gam Şanın yücedir,yüce olsun YAYLADAĞI 27.01.2007 Sebenoba'dam MehmetARSLAN Havsa Müftüsü/EDİRNE
Yayladağılıca Yayladağılıyı dilinden tanırım ben Sonra mertliğinden… Yarım arap ağzıyla kelimeleri ezişi, büzüşü.. Şivesinin tatlılığından, Ben Yayladağılıyı konuşmasından tanırım… Bir büyücü gibi oynar kelimelerle Dili ne kadar tatlıysa, yüreği o kadar büyüktür. Her Türkçe kelimenin yerine Mutlaka Yayladağılıca vardır. Sen bilirsin yerine ISTIFIL OL ya da ALBİLİ Zavallıya MAATTER, mantar’’a MAYASIL… Kumaya NÖKER, Baklaya PAHALA! . diyorsa YAYLADAĞILIDIR…. Hem de SÜRÜTMELİ… Siyah zeytin’’ e ATTUN, Çamaşır’’a ASBAB Taş söken demire MÜRDÜM, Tembel’’ e ALLEK, Galiba’’ ya ALLEHEM… Çocuk hem yaramaz hem sevimliyse AKKÜRÜT diyorsa, YAYLADAĞILIDIR… Hem de YENİCEKÖYLÜ… Şerbet’’ e AKIT, Tütün kirine AKİR, Salyangoz’’ a MEZZEKE, Patlıcan’’ a BALCAN, Ağız’’ a AVIRT, İncir tatlısına BELBEN, Cinsel gücü arttırıcı ot’’ a ÇAKŞIR diyorsa YAYLADAĞILIDIR… Hem de BEZGELİ… Varil’’ e BERMİL, Tohum’’ a BİDER, Geçen seneye BILDIR, Sert’’ e BERK, Maydonoz’’ a BAKDENİZ, Tek’’ e BES, Tarla arasına yapılan duvar’’ a BAĞLAMA diyorsa YAYLADAĞILIDIR. Hem de YERCİLİ… Cam parçasına CINCIK, Bezelyeye CILBAN Civciv’’ e CÜCÜK, Kavgaya ÇEKİŞ, Sopaya DEHNEK, Teyzeye DİYAZA, Ortada tek başına kalmaya DASDİNGİL diyorsa YAYLADAĞILIDIR… Hem de KARAKÖSELİ.. Gir yerine DIKIL, Yengeç’’ e ELLENGEÇ Nene’’ ye ECİ, Boş araziye FELHAN, Şımarık kıza FİRTİK, Mantar’’ a GÖBELEK Dağın eteğine GEDİK, kaba sabaya GÖBÜT, Selvi ağacının yuvarlak bitkisine HANEKE diyorsa YAYLADAĞILIDIR… Hem de KÖRFELİ… Kötü kıza HÖŞŞÜK, Döküntüye HIŞVA Avluya HÖFKERE, Tahtaravelli’’ ye HÖNGÜLHÖÇ. Hala’’ ya HALTİ veya AMTİ… Ayran aşına SİRESİL Başı sarı olan musluğa HANİFİYE, Şaşırmışsa şayet HAŞŞELER OLA! ... diyorsa YAYLADAĞILIDIR… Hem de ÇAHSINALI… Kovaya HELKE, doğurmamış ineğe HAVLİ Sinirlenmeye HOKLANMAK, Tene’’ ye HABBE Ufak’’ a HAYTİK, Boğaz’’ a HIRTLAK Tamam mı’’ ya HELİMİ, Gömleğe İŞLİK, Çok konuşana ÇENEN ÇEKİLE diyorsa YAYLADAĞILIDIR. Hem de KURPÜCÜKLÜ.. Çökeleğe KESNİK, Uzun don’’ a KÖNÇEK Büyük Pınar’’ a KASTAL, Kemer’’ e KAYIŞ Kavanoz’’ a KATREMBİZ, Bukalemun’’ a KEHKEHİ Allah belanı versin yerine KAHBENDIRI… diyorsa YAYLADAĞILIDIR. Hem de KÖSRELİKLİ… Kediye PİSSİK, Bademe PAYAM. Merdiven’’ e SÜLLÜM, Mantı’’ ya ŞİŞBÖYREK Emekli olmaya TEKAVÜTE AYRILMAK Eşek yavrusuna KÜRRÜŞ, Uzun saça KÜŞŞE Yastığa KIRLENT, susama KÜNCÜ, Batıdan esen rüzgâra KARBİ diyorsa YAYLADAĞILIDIR… Hem de ÖKÜZ DAMLI… Ceviz’’ e KOZ, Kene’’ ye KIRŞAK Kantar’’ a KABBEN, Sincap’’ a KALLİ, Bazen’’ e KEESKERE, Biçimsiz’’ e MEYMENETSİZ Kırmızı mercimek’’ e MAHILTA, Yolçatı’’ na MAFRAK Evlerde karşıdan karşıya uzatılan direğe MÜREBBEEE diyorsa YAYLADAĞILIDIR… Hem de SURMACIKLI… Daha yığınladır, benzer kelime, Hoşça gelir ağır aksak dilime Gurbette bir acı gelir sol yerime Elim böğrümde düşünürüm hep Yayladağı aah! ..Yayladağı.. Kaybettiğim Sevgili… A.KARA 2006 Abdurrahman Kara Emniyet Müdürlüyayladağlı Şair Aşık Abdullah Vefat Etti
YAYLADAĞININ yetiştirdiği önemli şairlerden Yayladağılı Aşık Abdullah İnalöz, geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.
yayladağının yetiştirdiği önemli şairlerden Yayladağılı Aşık Abdullah İnalöz, geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti.
73 yaşında vefat eden Aşık Abdullah'ın cenazesi önce Antakya Bağrıyanık Bekir Karabay Camii'ne getirildi.
Cenaze törenine; AK Parti Grup Başkanvekili ve Hatay Milletvekili Sadullah Ergin, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Adem Yeşildal, Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerafettin Canda, merhumun ailesi, yakınları ve çok sayıda seveni katıldı.
Aşık Abdullah İnalöz, Bağrıyanık Bekir Karabay Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Antakya Asri Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildİ

http://fullmp3indir.blogspot.com/ Full Mp3 indir Albüm indir Son çıkan albümler Mp3 download mp3 indir şarkı indir şarkıcılar şarkı mp3

Hiç yorum yok: